Sağlıklı ve düzgün çalışan bir karaciğer, gerçekleştirdiği önemli fonksiyonlar arasında kanın toksik maddelerinden arındırılması yer alır. Bazı kediler, portosistemik şant adı verilen ve detoksifikasyon sürecini ciddi şekilde engelleyen bir karaciğer hastalığıyla doğar.
Normal detoksifikasyon, besinler ve toksinleri içeren kanın portal ven adı verilen nispeten büyük bir damar aracılığıyla karaciğere akışına bağlıdır. Normal karaciğerde kan detoksifiye edilir. Zehirli maddeler ya uzaklaştırılır ya da vücuda yararlı olacak şekilde değiştirilir. Temizlenen kan sistemik dolaşıma katılır.
Portosistemik şantta toksik kan karaciğere gelemez. Bunun yerine, portal ven, karaciğeri atlayan ve direkt kalbe giden başka alternatif bir kan damarına bağlanır. Böylelikle kan detoksifiye edilmeden doğrudan sistemik dolaşıma geçer. Bu şantlar genel olarak kapanamayan embriyonik kan damarlarının veya karaciğeri baypas eden ve fetüste normalde bulunmayan kan damarları sonucunda şekillenir.
Temizlenmemiş kanda bulunan yüksek toksin seviyelerinin sağlık üzerindeki etkileri, nörolojik ve davranışsal anormallikler, gastrointestinal rahatsızlıklar, idrar yolu bozuklukları dahil olmak üzere çok çeşitli ciddi ve bazı durumlarda yaşamı tehdit eden durumlara yol açabilir. Hasta hayvanların çoğunda iştah azalması, halsizlik, kilo kaybı, susuzluk, kusma, ishal ve idrar kesesi taşlarının gelişimi gibi sindirim sistem anormallikleri yaşayacaktır. En sık görülen semptomlar hiperaktivite, yönelim bozukluğu, geçici körlük ve aşırı tükürük gibi merkezi sinir sistemi belirtileridir.
Portosistemik şantın erken teşhisi, prognoz için oldukça önemlidir. Teşhis esas olarak biyokimyasal analizlere dayanır, ancak aynı zamanda ultrason ve röntgen de gerekmektedir.
Bazı durumlarda, düşük proteinli bir beslenmeye dayanan diyet değişikliklerinin klinik belirtileri hafifletmeye yardımcı olabileceğini belirtilmektedir. Diyetteki düşük protein, amonyak oluşumuna yol açabilecek azotlu metabolitlerin azaltılmasına yardımcı olacaktır. Kandaki amonyak beyni etkileyerek nöbet gibi nörolojik belirtilere neden olabilir. Tedavide şant yapan damarların bağlanmasını ve gastrointestinal sistemdeki kan akışının yeniden yönlendirilmesini gerektiren cerrahi tedavi genellikle tercih edilen bir yöntemdir. Erken fark edilirse, portosistemik şantın çoğu vakasının cerrahi operasyon ile başarılı bir şekilde tedavi edilebilmektedir.